8/ⓐ ⓕⓞⓡⓤⓜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

8/ⓐ ⓕⓞⓡⓤⓜ

50.Yıl'ın Unutulmaz Sınıfı 8/ⓐ
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 29
Nerden : ⓣⓔⓚⓘⓡⓓⓐⓖ
Kayıt tarihi : 24/11/08

ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ Empty
MesajKonu: ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ   ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ Icon_minitimeÇarş. Ara. 10, 2008 8:20 pm

ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ Saraco10Fenerbahçe Şükrü Saracoglu Stadı, yurdumuzun ilk nizami futbol sahasıdır. İlk olarak Union Club adı altında 1908 yılında
faaliyete geçmiştir. Bu tarihten önce de alan Papazın Çayırı ismiyle bilinir ve burada futbol karşılaşmaları yapılırdı. Yılların Papazın
Çayırı'nın, bir futbol stadyumu olması, bir tesadüf eseri gerçekleşmiştir.

ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ TarihiStadyum1
1908 yılı temmuzunda, Şehremini Operatör Cemil Bey'in (Cemil Topuzlu), hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdiği davetin
konuklarından ve yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden Reji Whittall'in,
gençliğin spora ve özellikle futbola olan istek ve ilgisi
doğrultusunda bir futbol sahası yapılması gerekliliği
yönündeki konuşmasının ertesi günü bu kişiler,
Fenerbahçe Başkanı Ziya Bey (Ziya
Songülen
),
birkaç İngiliz ve maruf Rıfat Bey'le bir toplantı yaparak, saha
için en uygun yerin, hazineye ait olan bu çayır olduğuna
karar verdiler.


ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ Stad1933-1_k

Başkatip Cevat aracılığıyla konu, Osmanlı Sultanı II.
Abdülhamit'e götürüldü. Teklifi önce
kabul etmeyen sultan daha sonra yıllığı 30 altın kira karşılığında
Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verdi.
3.000 altına mal olan, çayırın tahta perdeyle çevrilmesi
ve bir lokal inşaatı sonrasında saha, futbol karşılaşmalarını izleyen
kışa kadar hazır hale getirildi.

Ancak futbola olan ilginin azlığı, kiranın
karşılanamamasına neden oluyordu. Saha 1909 yılında bir yıllığına
Fenerbahçe Kulübü'ne kiralandı. Birinci Dünya
Savaşı'nın patlak vermesi üzerine İngilizler düşman konumuna
geçtiler. Dolayısıyla Union Club ile ilgilenmediler. Türk
hissedarların da dağılması üzerine sahipsiz kalan Union Club'a,
1915 yılında Kara Kemal tarafindan el konuldu ve ismi İttihat Spor
Kulübü
olarak değiştirildi.

Basri Bay isimli bir kişinin işletmeciliğine bırakılan,
yeni ismiyle İttihat Spor Sahası, İstanbul'un işgal devri ortalarına
kadar tüm sportif faaliyetlerin yeri oldu. 1922 yılında sahanın
işletmesi, Basri Bey'in vekili olan Emin Bey'e geçti. Bu kişi de
bilinmeyen bir nedenle sahanın işletmesini, Ali Sami, Cevdet ve Tevfik
Bey'lerden oluşan bir heyete bıraktı.

Taksim Stadı'nın inşaatı ile birlikte, kendi haline bırakılan saha, 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralandı ve 25 Ekim 1929
tarihinde yapılan bir spor bayramı ile tekrar hizmete sunuldu. Aynı gün ismi Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren
gelişmeler de başladı.

30 Eylül 1931 tarihinde yapılan inşaatla stadın
dışarısıyla ilişkisi kesildi. Yapılan birçok değişiklik
sonrasında 13 Mayıs 1932 tarihinde, Vali Muhittin Üstündağ'ın
katıldığı törenle, Fenerbahçe Stadı'nın açılışı
yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Kuşdili'nde
bulunan lokalinin yanması sonrasında, kiracısı olduğu stadı satın
almaya karar vermesi, bugünlerde maraton tribününün
yıkılmaya başlandığı ve kapasitesinin yakın bir gelecekte 62.000 kişiye
çıkacağı modern stadyumun temel taşlarını oluşturmuştur.
Ülkenin en önemli kulübü olan Fenerbahçe'nin
yangın nedeniyle düştüğü bu kötü durum, devlet
yöneticilerini de üzmüş ve onları Fenerbahçe'ye
yardım etme konusunda ikna etmiştir.

Şükrü Saracoğlu'nun ve Kemal Onan'ın
da üstün gayretleriyle, 36.000 metrekarelik bu alan ve
içinde bulunan bina, 27 Mayıs 1933 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10
ayda ödenmek kaydıyla Fenerbahçe Spor
Kulübü'nün malı oldu. Bununla birlikte
Fenerbahçe, Türkiye'de stat mülkiyetine sahip ilk
kulüp olma özelliğini kazandı. Bu gurur verici unvan aynı
zamanda bazı sorumluluklar da getiriyordu beraberinde.
Sorumluluklarının bilincinde olan Fenerbahçe, 14 Temmuz 1933
tarihinde yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık
geliri Fenerbahçe Stadı'na harcadı. Aynı yıl törenlerle
yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları
söylüyordu:

"Muhterem
hanımefendiler, beyefendiler. Üç senedir yeni bir hamlede
ve başarılmış yeni bir işle huzurunuza çıkıyoruz. Üç
senelik dar ve kısa bir zamana sıkıştırılmış olan bu işler şunlardır;
25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan
eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına
kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir
kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe
isminden başka hiç bir sey kalmamıştı. Yangından çok az
zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü
Fenerbahçe Stadı'na elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene
Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni
ve büyük bir mazhariyete erdi.

Gazi hazretleri gençliğe ve
Fenerbahçe'ye büyük ve kıymet biçilmez bir
iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe Stadı'na
dikilmesine müsaade ettiler. Bütün
Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl
teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve
dağılmaz bir kütle haline gelmiştir. Bu topluluk,
bütünlük ve birlik aynı zamanda bütün
memleketin bir sembolüdür de. Bu heykel burada azmin ve
tesanütün ve disiplinin bir resmi olarak yükseliyor. Bu
heykele bakanın kalbi temiz ve yeni bir hamle ile çarpar. Bu
heykele bakan bozguncu ve serkeş olamaz bu heykele bakanın kalbi
yenilmez ve yenilemez.
"
İzleyen tarihlerde, 25'er metrelik 2
kapalı tribün 50'şer metreye uzatıldı. Lokal olarak kullanılan
binanın çatısı yenilendi. Büfe, soyunma odaları ve duşlar
eklendi. Bu sırada ödeme zorluğuna düşülünce, stat
gelirlerine maliyece haciz konuldu.

Futbola, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra artan ilgi,
İstanbul'a bir büyük stat daha yapılmasını gerektirdi. Bu
bağlamda bugün Beşiktas İnönü Stadyumu adındaki Mithat Paşa Stadı'nın yapımına başlandı.

Aynı dönemde Fenerbahçe de kendi stadının
büyütülmesi ihtiyacını hissetti. Devletten istenen mali
yardıma, stadın mülkiyetinin Fenerbahçe'de olduğu yanıtı
geldi. Bir sonuç alınamaması üzerine Fenerbahçe, bir
eşya piyangosu daha düzenledi. 300.000 adet olan ve 1 liradan
satılan biletler 22 Ekim 1947 tarihinde satışa çıkarıldı. Ancak
çeşitli sorunlar yaşandı ve yalnızca 150.000 bilet satılabildi.
Buradan elde edilen gelir ise 85.000 lira oldu.

İzleyen günlerde, beton tribünün harcı Vali Lütfü Kırdar
tarafından atılmış ve vali, kulübe belediye
bütçesinden 50.000 lira yardım vaat etmiştir. Stadın kuzey
kısmında 27 basamaklı ve yelpaze şeklindeki ilk beton tribün,
Amaç İnşaat Şirketi tarafından 3 ayda tamamlandı. Bu inşaat
70.000 liraya mal oldu. Bu süre içinde yardım
sözü, arttırılarak tekrarlanıyordu.


ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ Stad1933-2_k

İlk tribünün inşaatı bitiminde, tesisatı
kaldırmadan doğu tarafına geçilmek istendi. Ancak
kulübün bunun için parası yoktu. Sözü
verilen yardımlar istendi ancak sonuçsuz kaldı. Bunun
üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, sahayı ipotek
ederek Yapı ve Kredi Bankası'ndan 100.000 lira temin etti.

Proje 15 yerine 30 basamaklı
bir tribün için değiştirildi. Bu nedenle doğan 70.000
liralık fiyat farkı (130.000 yerine 200.000 lira), belirsiz bir zamanda
tahsil edilmek suretiyle Amaç İnşaat Şirketi tarafından
üstlenildi.

İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün
söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat
6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali
Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapıldı.

Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir
stattı ve aynı dönemde Türkiye'deki en yüksek kapasiteli
stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise
15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar,
bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi'ne olan borçlar,
kulüp yöneticilerini kara kara
düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira
borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten
160.000 liraydı.

ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ TarihiStadyum3
17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli
Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe'yle
Başbakanlık Kupası maçı için Ankara'da bulunuyordu.
Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu,
Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan
bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü
yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu.

Yapı ve Kredi Bankası'na olan borç 77.000 liraya
indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2.
İcra Dairesi'nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle,
760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı'nı satışa
çıkarması, stadın kapısına "satılık" ilanı astırması,
yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı.

1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi
Genel Müdürlügü'ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000
lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip
yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı'nın
Türkiye'nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu
etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel
Müdürlüğü, istenen 25.000 liralık yardımı doğrudan
Yapı ve Kredi Bankası'na yatırmış, bankayla kalan borç
için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde
kapatılmıştır.

19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım'ın
başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı,
maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı.
Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç
seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi.

Yeni projeye göre stadın tamamının üstü
kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren
yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine
oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak
tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol
sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik
düzelecek. 1999-2000 sezonunda inşaat ilk olarak "Yeni
Açık" diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki
tribünün yıkımıyla başladı.

Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim,
yapım için sponsor arayışına girdi. Migros'la yapılan anlaşmaya
göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak
binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından
işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor
Kulübü'ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan
tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-2001
sezonunda Fenerbahçe'nin evinde oynadığı ilk maç olan
İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu
maçta 30.000 kişiye yükselmişti.

ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ YeniStadyum
Aynı sezon içinde diğer tribünün de
yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı.
Buna göre inşaat mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci
kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim'e verilecekti. Bu
süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü
Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde
tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray'la oynanacak lig
maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat
rekoru kırıldı. Artık stadımız 42.000 kişilik kapasiteye ulaşmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://8a-sinifi.yetkin-forum.com
 
ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI'NIN TARİHİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fenerbahçe Tarihi
» FENERBAHÇE AMBLEMİ'NİN TARİHİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
8/ⓐ ⓕⓞⓡⓤⓜ :: Spor Klüpleri :: Fenerbahçe-
Buraya geçin: